Yola Çıkmış Olmak

Yola çıkmak, yolda olmak, yolculuk. Yola çıkmış olmak. Ne kadar değişik kavramlarmış. Yolun ve yolcunun soyut anlamını bugüne kadar anlamamışım, yeniden öğreniyorum. Aldığımız her kararın bir yolculuk başlattığını, en başından beri sürekli bir yolda olma halinde olduğumu fark ediyorum.

Halbuki ne güzel demiş ve yaşamı ne güzel tanımlamış Aşık Veysel Şatıroğlu, “Uzun ince bir yoldayım….” Aynen öyleymişim. Bir arayış değil, bir varış noktası da değil. Sürekli bir ilerleyiş ve bilinmezliğe gidişmiş. Yolun yarısına gelince yolda olduğunu anlamak, bunca gelinen yolun boşa gittiğini hiç hissettirmedi.

Yola methiyeler düzüldü, yol arkadaşlarına da.. Ama yol değişmedi, yoldaşlar değişti, rotalar değişti belki. Duraklama noktaları değişti ama yol değildi değişen. Yolculuk hali hiç bitmedi.

Yorum bırakın